Bir süredir dünyanın her yerine sirayet eden ve tüm insanlığın başına bela olan Korona virüsü hastalığı hakkında gündeme bomba gibi düşen iddialar ortaya atıldı. Bilineceği üzere virüsün kaynağı Çin’in Wuhan kentiydi. Bazı teorilere göre bu virüs laboratuvarda bilinçli bir şekilde hazırlanmıştı ya da yine laboratuvar ortamında yanlışlıkla mutasyona uğrayarak bugün dünyanın başına bela olarak gelmişti. Başka bir iddia ise daha çok geçerli olmakla birlikte virüsün kaynağının Wuhan kenti yakınında olan Yarasa mağaraları veya hayvan pazarlarında satılan yarasaların yemek suretiyle tüketilmesi olduğu yönündeydi.
Covid-19 yeni tip Korona virüsü bugün itibariyle dünya genelinde neredeyse 40 milyon insana bulaştı ve yaklaşık olarak 1.1 milyon insanın ölümüne yol açtı. Özellikle nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu kentlerde ölümcül bir hızla yayılan virüs karşısında alınabilecek önlemler de çok kısıtlı durumda. Aşı çalışmaları hala sürmekte olan virüsün mutasyona uğrayarak daha öldürücü bir hal almaması ise sevindirici haberlerin başında geliyor. Tüm dünyadan aşı çalışmaları konusunda güzel haberler gelmekle birlikte, bilineceği üzere ülkemizde de yakın bir zamanda Hacettepe Üniversitesi tarafından ilk gönüllü aşı çalışmaları başladı ve aşı çalışmaları konusunda sondan bir önceki aşamaya geçildi.
Virüs hakkında yapılan incelemelerin hız kazanması ve tüm dünya da büyük bir ciddiyetle sürdürülmesiyle birlikte, yeni tip korona virüs hakkında yeni ipuçları da ortaya çıkmaya başladı. Virüsün yayılımının yanı sıra kaynağı ile ilgili de pek çok spekülasyon yapılmakta. Özellikle virüsün biyolojik bir silah olduğu konusunda kamuoyunda hem fikir olan pek çok insan olmakla birlikte yine tahmin edileceği üzere Çin’de bulunan hayvan pazarları da virüsün kaynağı olarak görülen popüler düşüncelerden biri.
Bu iddialara ek olarak çok şaşırtan başka bir iddia da gündeme bomba gibi düştü. İngiliz Astrobiyolog ve matematikçi olan Chandra Wickgramasinghe bu iddilara ek olarak Çin’e ekin ayında düşen bir kuyrukluyıldız parçasının virüsün kaynağı olabileceği yönünde iddialarda bulundu. Bu iddiaya göre virüs Çin’e bir kuyrukluyıldız parçası üzerinden geldi ve bu yıldızın düşen parçacıkları içerisinde virüs gizliydi. Bu iddiaya göre virüs ne insan yapımı bir biyolojik silah ne de hayvan pazarlarından bulaşan doğal bir salgın olarak nitelendirildi.
Hemen hemen her konuda olduğu gibi 2019 yılının sonundan itibaren tüm dünyanın başına bela olan yeni tip Korona virüs konusunda da pek çok spekülasyon ve komplo teorileri gündemi meşgul etmekte. Pek çok doğal afet ve salgın hastalıklarda olduğu gibi yeni tip Korona virüs konusunda da uzaylılarla ilişkilendirilen teoriler ortaya atılmakta. Uzaylılar konusunda çalışma yapan ve bu konuda ortaya attığı spekülatif iddialarla bilinen Scott Waring, yeni tip Korona virüs salgını ile ilgili Dünya Sağlık Örgütü’nün ilan ettiği pandemi sürecinin uzaylılar tarafından yakinen takip edildiği iddiasında bulundu. Bu iddia dünyanın yörüngesinde yakın bir zamanda keşfedilen yeni uyduya dayandırılıyor ve uzaylıların bu konuda takipçi olduğu ile temellendiriliyor.
Waring’e göre bu yeni uydunun keşfedilme zamanı ile tüm dünyada etkisini gösteren salgının aynı zamana denk gelmesi tesadüfle açıklanmaz durumda. Bilineceği üzere salgının başlamasından hemen sonra bir asteroitin dünyaya yaklaştığı haberleri gündem olmuştu. Warin’in iddiasına göre bu asteroit de tesadüf değil ve teorisine göre uzaylıların dünyayı izlemek için kullandığı aracı olma özelliği gösteriyor. Ünlü komplo teorisyeni Waring bu iddiasıyla yeni tip Korona virüsün sebebiyet verdiği hastalığın kaynağı konusunda yenilikçi bir teori ortaya atarak, dikkatleri üzerine çekti.