20 Şubat’tan sonra doları baskılamak için Kur Korumalı Mevduat sistemine geçen Türkiye ekonomisiyle ilgili uzmanlardan pe peşe önemli uyarılar geliyor. Sisteme en sert eleştirileri getiren Yeniçağ gazetesinden Remzi Özdemir, köşe yazısında çok önemli uyarıda bulundu. Doları ve eurosu olanlar, dolarla borçlananlar aman dikkat…
Yeniçağ gazetesinden Remzi Özdemir’in ‘Nas yok, pas var’ başlıklı köşe yazısı
Merkez Bankası Perşembe günkü toplantısında faiz kararını sabit bırakma yönünde aldı.
Daha 2 ay öncesine kadar Nas bahane edilerek düşürülen faiz şimdi pas geçiliyor.
İki kelime ile izah etmek gerekirse nas yok pas var.
Merkez Bankası iki aydır pas geçiyor.
İyi de hani faiz düşmeye devam edecekti?
Hani faiz düşünce enflasyon düşecekti?
Eylül ayından beri bu ülkeye çektirilen zulüm ve acı ne için yapıldı?
Türkiye’deki bütün iktisatçılar ayağa kalktı. Yapmayın etmeyin enflasyonu ve kuru patlatırsınız diye.
Sonunda patladı. Kur ağır bir bedelle 13.600 seviyesinde tutuluyor.
Bunun bedelini 84 milyon Türk halkı ödeyecek kimse onun farkında değil.
Herkeste aynı düşünce hele, o gün bir gelsin.
Emin olun o gün gelecek ve bedelini çok ağır ödeyeceğiz.
Nedir bu ağır bedel?
Vergi, düşük ücret ve hayat pahalılığı. Fakirin zengini finanse etmesi.
Mesela Çarşamba günü Türk Hazine’si “yok artık o kadar da olmaz” denilecek bir borçlanmaya imza attı.
3 milyar dolarlık sukuk ihracına tam 11 milyar dolar teklif geldi.
Bazı kişiler ne kadar güzel diyebilir. Bakın itibarımız var diye…
Gerçekten 3 milyar dolarlık ihraca 11 milyar dolar teklif gelmesi itibarımızdan mı yoksa itibarsızlığımızdan mı geldi?
Elbette itibarsızlığımızdan. Risk primi 500 puanın üzerinde olan bir ülkenin ihracına peki neden bu kadar büyük teklif geldi?
Öncelikle az bile geldi. Normal bir ülkede bu ihraç olsaydı her halde 1 trilyon dolar rahat gelirdi.
Neden mi?
Dolar bazında yüzde 7,25 faiz verirsen elbette gelir. Dünyada dolar bazında yüzde 7,25 getiri mi var?
Türkiye’de var! Batan geminin malları bu!
Alan kazanıyor. Kim kaybedecek?
5 yıllık o ihracın yüzde 7,25 faizini her yıl ödeyecek olan Türk halkı.
AKP bu kadar mı çılgın ki bu faizi veriyor?
Çılgın değil çaresiz!
Çünkü her şey tek bir kişiyi haklı çıkartmak üzerine yapılan yanlışlar.
Faiz, yüksek enflasyona neden oluyor gibi dünyanın gülme tenezzülünde bile bulunmadığı bir tezin, Eylül ayından bu yana yarattığı tahribatın telafisi değil, ötelenmesi için bu faiz veriliyor. Bu faizin ödenmesinde büyük bir ihtimalle AKP olmayacak.
Ancak bizler yaşamımızdan hatta boğazımıza giden üç lokmadan bile birini bu ihracın faizini ödemekte kullanacağız.
Peki bu 3 milyar dolarlık ihracın en büyük pastasını kim yedi?
Yüzde 66 Körfez ülkeleri. Dahası Birleşik Arap Emirlikleri.
Ben artık Türkiye’yi bu hale getiren siyasilere Allah, akıl fikir versin demiyorum.
Allah, yaşanan bu büyük kâbusu görmeyip, birkaç yıl öncesine kadar tüm kadro darbecilikle suçladığımız bir ülkenin karşısında ne duruma düşmemizi bile büyük ülkeyiz hikayelerine inananlara akıl versin. Versin ki, Nas’ın nasıl pas geçildiğini görsünler.